Bugün sizi, sadece birkaç saatte bitirebileceğiniz ama uzun süre hafızanızda yer edecek bir oyunla tanıştırmak istiyorum: Carto.
Carto, esasında bir bulmaca oyunu. Peki bu oyunu benzerlerinden farklı kılan, onlardan öne çıkaran şey tam olarak ne? Neden bu oyuna bir şans vermelisiniz gelin bunlara değinelim.
Carto Hikâyesi
Öncelikle hikâyesine değinmek istiyorum. Carto, fırtınalı bir gecede sevgi dolu büyükannesinden ayrılan ve haritalara büyük bir ilgi duyan genç bir kızın hikayesini anlatıyor. Bu büyüleyici macerada, Carto’nun büyükannesiyle yeniden buluşabilmesi için yalnızca harita parçalarını değil, aynı zamanda kalpleri de bir araya getirmesi gerekiyor. Oyundaki karakterlerin her biri birbirinden başka hayatlar yaşıyor, dertleri, mutlulukları var. İhtiyacı olanın derdine derman, mutlu haberi olanlara paylaşacak bir dost oluyorsunuz.
Carto Oynanış
Oyunun benzersiz mekaniği, oyunculara dünyayı kendi elleriyle şekillendirme gücü sunuyor. Harita parçalarını toplayarak onları yeniden düzenlemek, oyuncuları her seferinde farklı biyomlar ve kültürlerle tanıştırıyor. Bu süreç, sadece haritaları yeniden düzenlemekten ibaret değil; aynı zamanda her yeni düzenlemede yeni insanlarla tanışmak, onların hikayelerini dinlemek ve bu renkli dünyayı keşfetmek demek. Bu, oyuncunun sadece bulmaca çözmesinin değil, aynı zamanda hayal dünyasının sınırlarını da zorlamasını sağlıyor.
Oyunda orman, sahil, çöl, mağara, tundra gibi envaiçeşit biyom bulunuyor. Her bir biyom, oranın yerlilerini ve yerlilerin kültürel miraslarını içerisinde barındırıyor. Duvar resimleri, çömlekler, binalar gibi türlü türlü kültürel yapılar bulmak mümkün. Ve bu yapılar öyle gelişigüzel yapılmamış, dünyadaki kültürler de göz önünde bulundurularak işlendiği için ilgilisi için de ayrı bir eğlence kapısı sunuyor.
Carto, oyunculara yaratıcılık ve keşif sunan bir oyun. Her bir parça, doğru yerde kullanıldığında oyunun dünyasını şekillendiriyor, farklı bölgeleri ve karakterleri açığa çıkarıyor. Bu sayede her bir oyuncu, oyunu kendi hayal dünyasına göre keşfedebiliyor. Bu da oyunu, tekrar oynanabilir kılan ve zihinlerde yer etmesini sağlayan önemli bir etken.
Carto Sanat Dizaynı
Oyunun görsel ve işitsel unsurları da en az oynanışı kadar etkileyici. El ile çizilmiş kendine özgü grafikler her bir detayı özenle yansıtıyor. Renkli ve canlı çizimler, oyunun her anını oyuncuya yaşatıyor. Müzikler ise bu büyüleyici atmosferi ilmek ilmek işliyor. Otuzdan fazla orijinal parça, oyuncuların kendilerini tamamen bu dünyaya kaptırmalarını sağlıyor.
Sonuç
Carto, hem bağımsız yapımlara ilgi duyan oyuncular hem de hikaye odaklı oyunları sevenler için kaçırılmaması gereken bir deneyim. Uygun fiyatıyla bu eşsiz macerayı mutlaka denemelisiniz. Sadece birkaç saat içinde Carto’nun dünyasında kaybolacak ve unutulmaz bir deneyim yaşayacaksınız.
Ben de şahsi olarak bu oyunu severek oynadım. Günümüz oyunlarının alışılagelmiş yapısından sıkılan her oyuncunun bir şans vermesi gerektiğini düşünüyorum. Elinize çayınızı, kahvenizi; yanınıza böreğinizi, tatlınızı alıp bir pazar sabahı oturun, keyfini çıkara çıkara oyunun kalbinize işlemesini izin verin.
Başka yazılarda görüşmek üzere. Okuduğunuz için hepinize teşekkürler!